Boşanma Davası

Boşanma Davası

Boşanma Davası Boşanma Davası Boşanma davası, mahkemenin boşanma kararı ile evlilik birliğini sona erdirmek için açılan bir hukuk davası türüdür. Boşanma davaları çekişmeli ve çekişmeli boşanma davası olmak üzere iki farklı şekilde açılabilir. Boşanma davasının nasıl açılacağı, çekişmeli veya çekişmeli boşanma davalarından hangisinin tercih edildiğine bağlıdır. Ancak her iki tür boşanma davası da Aile Mahkemesinde […]

Boşanma Davası

Boşanma Davası

İÇİNDEKİLER

Boşanma davası, mahkemenin boşanma kararı ile evlilik birliğini sona erdirmek için açılan bir hukuk davası türüdür. Boşanma davaları çekişmeli ve çekişmeli boşanma davası olmak üzere iki farklı şekilde açılabilir.

Boşanma davasının nasıl açılacağı, çekişmeli veya çekişmeli boşanma davalarından hangisinin tercih edildiğine bağlıdır. Ancak her iki tür boşanma davası da Aile Mahkemesinde açılmaktadır. Boşanmak isteyen taraflardan biri dilekçenin iki nüshasını, varsa eklemek istediği belgeleri ve nüfus cüzdanı fotokopisini de ekleyerek Aile Mahkemesinde boşanma davası açabilir. Boşanma dilekçesinde ayrıca boşanma sebepleri, bu sebeplerin nasıl ispat edileceği, tanıkların adları, soyadları ve adresleri, mahkemeden yazılı olarak getirilmesi istenen bazı kurumların elinde bulunan belge veya kayıtlar yer almalıdır.

Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Çekişmeli boşanma davaları, boşanmaya esas teşkil eden olguların ihtilaflı olduğu boşanma davalarıdır. Çekişmeli boşanma  Medeni Kanun’un 161 inci maddesi ile 166 ncı maddesi arasında düzenlenen hem “genel” hem de “özel” boşanma sebeplerine dayanılarak açılabilir.:

1. Çekişmeli boşanma davasında genel boşanma sebepleri:

Örneğin, şiddetli geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı nedeniyle sürekli tartışmalar, tehditler, hakaretler, şiddet, güvensiz davranışlar, cinsel ilişkiden kaçınma, eşi doğal olmayan bir şekilde cinsel ilişkiye zorlama, aile bireylerine eşler tarafından kötü muamele, hakaret, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmek vb. Baş sallamaya neden olan ve her durumda ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken sınırsız sayıda neden “genel boşanma nedenleri” arasında yer alabilir. Genel boşanma sebepleri evlilik birliğinin temelini sarsan herhangi bir olay olarak tanımlanabilir.

2. Çekişmeli boşanma davasında özel boşanma sebepleri:

Boşanmanın özel nedenleri Medeni Kanun’da sınırlı sayıda belirlenmiştir. Kanunda belirtilen bu sebepler dışında özel bir boşanma sebebine dayanarak dava açılamaz. Özel boşanma sebebine dayalı olarak çekişmeli boşanma davası açan eş, sadece özel boşanma sebebini ispat etmekle yükümlüdür. Karşı tarafın kusurlu olduğunu kanıtlama zorunluluğu yoktur. Belirli boşanma sebeplerine dayalı olarak çekişmeli boşanma davası açma sebepleri şunlardır:

Zina (aldatma) nedeniyle çekişmeli boşanma davaı,

Hayata kast, kötü veya şerefsiz davranış nedeniyle çekişmeli boşanma davası,

Suç işlemek ve onursuz bir yaşam sürmek,

Terk esasına dayalı çekişmeli boşanma davası,

Akıl hastalığı nedeniyle çekişmeli boşanma.

Çekişmeli boşanma davasında sadece boşanma sebepleri değil, boşanmada hangi tarafın daha kusurlu olduğu, maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet, ev eşyası paylaşımı vb. davaların bulunduğu bir dava türüdür. Mülk bölünmesinden kaynaklanan katılma alacakları veya katkı alacakları davaları ayrı bir mal paylaşımı davası olarak açılmalıdır.

Çekişmeli boşanma davası açan davacı, davalıdan daha kusurlu ise boşanma dava reddedilir. Suçu daha az olan eş boşanmaya karşı çıkarsa boşanma kararı verilemez.

Çekişmeli boşanma davasında boşanmanın genel ve özel sebepleri ile ilgili detaylar yazımızın devamında anlatılmaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Dava Nasıl Açılır?

Anlaşmalı boşanma  herhangi bir adliyede aile mahkemesinde açılabilir. Yetkili mahkemenin belirlenmesinde tarafların yerleşim yeri önemli değildir. Taraflar, uygun gördükleri adliyenin aile mahkemesinde çekişmeli boşanma davası açabilirler. Anlaşmalı boşanma davasının en önemli unsurunun anlaşmalı boşanma protokolü olduğu kabul edilmektedir. Aile mahkemesi boşanmaya taraflarca hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolüne göre karar verir.

Çekişmeli boşanma davasında uygulanan işlemler çekişmeli boşanma davasında uygulanmaz; diğer bir ifade ile karşı tarafa tebligat, cevap dilekçesi veya ön inceleme aşaması gibi aşamalardan geçerek doğrudan duruşma tarihi verilmektedir. Taraflarca hazırlanan ve imzalanan protokol, duruşmada aile mahkemesi hakimi tarafından onaylanır ve boşanma kararı verilir.

Boşanma Dava Nerede Açılır? Yetkili ve Görevli Mahkeme

Aile mahkemesinde boşanma davası açılır. Aile mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun 184. maddesindeki özel usul kurallarını dikkate alarak genel hükümlere göre karar verir.

Yukarıda açıkladığımız gibi, herhangi bir adliyenin Aile Mahkemesinde anlaşmalı boşanma davası açılabilir. Örneğin taraflar İstanbul-Bakırköy’de ikamet etseler bile İstanbul Anadolu Adliyesi Aile Mahkemesi’nde çekişmeli boşanma dava açabilirler.

Çekişmeli boşanma davasında belirli yargı kuralları vardır. Çekişmeli boşanma davasına bakmaya yetkili mahkeme şu şekilde belirlenmiştir:

Çekişmeli boşanma davası, davalının yerleşim yeri aile mahkemesinde açılabilir.

Çekişmeli boşanma davası davacının ikametgahının bulunduğu aile mahkemesinde açılabilir.

Çekişmeli boşanma davas, boşanmak isteyen eşlerin son 6 aydır ikamet ettikleri aile mahkemesinde açılabilir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Yargılama Usulü

Çekişmeli boşanma davası, Aile Mahkemesi’ne dilekçe verilerek açılır. Davalı, dilekçenin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde cevap dilekçesi verme hakkına sahiptir. Dilekçede dayandırılan deliller ile cevap dilekçesi ayrı ayrı sunulmalıdır. Davacı, davalının cevap dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde karşı-cevap dilekçesi verebilir. Davalı, davacının cevap dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde de cevap dilekçesi verebilir. Özetle, her iki taraf da gerçekleri tartışmak için mahkemeye iki dilekçe sunar.

Kural olarak bu dilekçelerde delil gösterilmeli, hangi olayın hangi delille ispat edileceği de belirtilmelidir. Dilekçelerin sunulmasından hemen sonra, dilekçeler tanık deliline dayalı ise, tanıkların ad, soyad ve iletişim bilgilerini içeren bir “tanık listesi dilekçesi” verilebilir. Ancak tanıkların dava dilekçesinde ve cevap dilekçelerinde gösterilmesi daha uygundur.

Dilekçe aşaması bittikten sonra aile mahkemesi her iki tarafı da ilk duruşmaya çağıracak. Bu duruşmanın adı “ön inceleme duruşmasıdır. Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır, gerektiğinde ikinci bir ön inceleme duruşması yapılabilir. Ön inceleme duruşmasında, dilekçelerinde gösterdiği belgeleri davacı ve davalıya ibraz etmeyen veya getirilecek belgeler için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın vermiş sayılacağına karar verildi.

Ön inceleme duruşmasından sonraki duruşmalar, tanıkların dinlenip delillerin getirilip tartışıldığı “soruşturma duruşması” aşamasıdır. Her davanın niteliğine göre farklılık gösterse de soruşturma duruşması birden fazla yapılabilir. Tarafların tüm delillerinin toplanıp tartışıldığı soruşturma duruşmaları sonunda “sözlü duruşma” yapılır ve taraflar son kez dinlenir ve boşanma davasına karar verilir. Çekişmeli boşanma davasında bu süreç yaklaşık 1 ila 3 yıl sürer.

Boşanma davasında yargılama, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre yukarıda açıkladığımız genel hükümlere tabidir. Ancak hem çekişmeli hem de çekişmeli boşanma davalarında uygulanması gereken MK. 184. maddede yer alan özel kurallar aşağıdaki gibidir:

Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdani olarak ikna olmadıkça, bunları ispatlanmış sayamaz.

Hakim, re’sen veya talep üzerine taraflara bu olgular hakkında yemin edemez.

Tarafların bu konudaki herhangi bir itirafı hâkimi bağlamaz.

Hâkim delilleri serbestçe değerlendirir.

Boşanma veya ayrılığın tali sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli değildir.

Hâkim, taraflardan birinin talebi üzerine duruşmanın gizli tutulmasına karar verebilir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Delil ve Delil

Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebebi olarak gösterilen olaylar, her somut olayın özelliğine göre çeşitli delil araçları ile ispat edilebilir. Çekişmeli boşanma davasında kanıt araçları şunlardır:

Tanık ifadeleri,

Telefon görüşme kayıtları veya içerikleri, mesajları, whatssap içerikleri vb.

Çekişmeli boşanma davasına esas teşkil eden olayların ispatı için usulüne uygun olarak çekilmiş ses veya görüntü kaydı,

Sosyal medya gönderileri, mesajları veya gönderileri (instagram, facebook, twitter, twitch, telgraf vb.),

Uçuş veya otel görüntüleri, güvenlik kamerası görüntüleri (özellikle hileye dayalı çekişmeli davalarda),

Fotoğraf, video kaydı vb. her türlü delil,

Banka kayıtları, kredi kartı ekstresi vb. deliller (harcamaların hesaplanması, hem harcamalar üzerinden gelir düzeyinin belirlenmesi hem de boşanma sebebi olacak olgular),

Açılmış bir ceza davası dosyası da çekişmeli boşanma davasında delil olarak gösterilebilir.

Zinaya (aldatma) dayalı çekişmeli boşanma davalarında Yargıtay tarafından da şu kriterler belirlenmiştir:

Bir kadının veya bir erkeğin karşı cinsten birini yalnızken ortak bir meskene götürmesi zinanın varlığını gösterir.

Eşlerden birinin karşı cinsten biriyle gece gündüz telefonda düzenli olarak görüşmesi zinanın varlığına işaret eder.

Eşlerden birinin evlilik dışı ilişki yaşadığı başka bir kişiden çocuğu varsa zina (aldatma) ispatlanır.

Günümüzde delil araçlarını sınırlamak mümkün değildir. Bu nedenle her somut olayda çekişmeli boşanma davasında kullanılacak delillerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Çekişmeli boşanma davasında tek delil ile boşanma kararı vermek mümkün olup, boşanma talebi olayı tam olarak ispatlamayan çok sayıda delil ile reddedilebilmektedir.

Boşanma Davasında Gerekçe Göstermek Gerekir mi?

Boşanma davası açan eş, dilekçesinde boşanma için somut bir sebep göstermelidir. boşanma nedenleri; Hile yapmak, ortak evden ayrılmak gibi özel sebepler olabileceği gibi genel sebepler de (ağır uyumsuzluk vb.) olabilir.

Taraflar, davanın görülmesi sırasında boşanma dilekçesinde gösterdikleri gerekçeleri ispatlamak zorundadır. Aksi takdirde boşanma davası reddedilecektir. Davayı açan eşin hem boşanma sebebini göstermesi hem de boşanma davasında karşı tarafın kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Davayı açan eşin boşanma sebebi olarak göstermesi, kendi kusuruna dayanıyorsa boşanma davası reddedilir.

Çekişmeli boşanma davasında tarafların kusuru veya boşanma sebebi ihtilaflı değildir.

Boşanma Davasının Maliyeti Nedir? Dava Açma Ücreti Ne Kadar?

Davacı, mahkeme harç ve masraflarını mahkeme katibine önceden ödemek zorundadır. Dava harcı ve masraflarını ödemeden sadece mahkemeye boşanma dilekçesi vermek davanın görülmesini sağlamaz. Davanın başında harç ve giderler eksik ödenirse, hakim davacıya harç ve masrafları tamamlaması için süre verir. Bu süre sonunda dava ücret ve giderlerinin ödenmemesi halinde davanın açılmamasına karar verilir.

Boşanma davasının maliyeti veya dava açma maliyeti, davada dinlenecek tanık sayısına, dava dosyasının bilirkişiye gidip gitmeyeceğine ve diğer kurumlardan belge istenip istenmeyeceğine göre farklılık göstermektedir. Boşanma davas açmanın ortalama maliyeti 500 TL – 700 TL arasındadır..

Boşanma Davaı Ne Kadar Sürer?

Çekişmeli boşanma davası tek celsede biter; Ortalama olarak davanın karara bağlanması 1 ay ile 4 ay arasında sürmektedir.

Çekişmeli boşanma davaı, davanın niteliğine göre dava süresinin uzatıldığı veya kısaltıldığı dava türüdür. Çekişmeli boşanma davası; Usulüne uygun bildirim, ön inceleme duruşması, inceleme duruşmaları ve karar duruşması gibi birçok aşamadan oluşur. Ayrıca davada dinlenecek tanık sayısı, tanıkların bulunduğu yer, ilk daveti kabul edip etmedikleri, diğer kurumlardan talep edilen belgelerin zamanında teslim edilip edilmemiştir. Ve varsa tarafların diğer araştırma usulleri belirlenir. çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer. Çekişmeli boşanma davaları ortalama 1 yıl ile 3 yıl arasında sonuçlanmaktadır.

Tarafların Duruşmaya Katılması Gerekir mi?

Kural olarak, tarafların vekâlet verdiği bir avukat varsa, taraflar duruşmaya katılmak zorunda değildir. Ancak çekişmeli boşanma davasında taraflar kısa sürede boşanmak istiyorsa her iki tarafın da duruşmada hazır bulunması gerekir. Hâkim, her iki tarafı da dinlemeli ve boşanma talebinin hür iradeye dayalı olup olmadığını kontrol etmelidir.

Çekişmeli boşanma davası, ispat açısından tartışma sürecinin yürütüldüğü bir dava türüdür. Taraflar dilekçelerle iddialarını ortaya koyarlar ve iddiaların delillerini karşılıklı hakim önünde tartışırlar. İspat ve velayet, nafaka, tazminat vb. Diğer çekişmeli konuların karşılıklı olarak görüşüldüğü çekişmeli boşanma davaı avukat tarafından takip edildiğinde tarafların duruşmaya bizzat katılmaları zorunlu değildir. Çekişmeli boşanma davasında tarafları temsil eden avukatlar beyanda bulunabilir veya delilleri tartışabilir.

Boşanma davası ister çekişmeli ister çekişmeli olsun, avukat tutmayan taraf, hem karşılıklı dilekçe ve delillerin sunulması sırasında hem de duruşma aşamasında davaya bizzat katılarak savunma yapmak zorundadır.

Davacı veya Davalı Duruşmaya Katılmazsa Ne Olur?

Davacı duruşmaya katılmaz ve duruşmada kendisini bir avukata temsil ettirmezse, açtığı boşanma davası başvuruya bırakılır. Yani dava 3 ay içinde yenilenene kadar davadan çekilir. Dava 3 ay içinde yenilenirse kaldığı yerden devam eder. Süreçten çıkarıldıktan sonra 3 ay içinde yenilenmeyen dava açılmamış sayılır.

Sanık duruşmaya gelmez ve duruşmada kendisini bir avukata temsil ettirmezse, davaya gıyabında devam edilir. Sanık, gıyabında yargılamaya itiraz hakkını kaybeder.

Eşlerden Biri Boşanmak İstemezse Davanın Sonucu Ne Olur?

Boşanma davasında genellikle her iki taraf da diğer tarafın kusurunu ispat etmeye çalışır ve davanın kendi lehinde sonuçlanmasını sağlamaya çalışır. Ancak bazen eşlerden biri boşanmak istemeyebilir. Bu durumda boşanma davası açan eş, karşı taraf boşanmak istemese dahi davasını ispat ederek boşanabilir. Boşanmak isteyen eş, dilekçesinde geçen olayları ispat için tanık dinletebilir veya varsa diğer belge ve delilleri mahkemeye ibraz edebilir.

Boşanmak istemeyen eş, boşanma davasına yol açan olaylarda kusuru olmadığını ispat ederse boşanma davası reddedilir. Yani boşanmak istemeyen eşin kusuru ispatlanamıyorsa mahkemenin boşanmaya karar vermesi mümkün değildir.

Çekişmeli Boşanma Davasının Genel ve Özel Sebepleri

A. Genel Sebeplere Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası

Genel sebeplere dayanılarak açılan çekişmeli boşanma davasında dava sebebi olarak gösterilen olayların “evlilik birliğini temelden sarsma” sonucunu doğurup doğurmadığı tartışılmaktadır. Boşanmanın genel nedenleri sınırsızdır ve her olay genel bir boşanma nedeni olabilir. Çekişmeli boşanma davasında dava sebebi olarak gösterilebilecek genel boşanma sebeplerinden bazı örnekler şunlardır:

Güveni sarsan davranış (örneğin, bir partnerin gecenin bir yarısı karşı cinsten biriyle sık sık telefon görüşmesi yapması)

Cinsel ilişkiden kaçınmak

Eşi doğal olmayan cinsel ilişkiye zorlamak,

Aile bireylerine kötü davranan ve hakaret eden eşler,

Aşırı borç nedeniyle icra takibine maruz kalma,

Eşinizi sevmediğinizi beyan etmeyin,

Eşin bağımsız konut talebine duyarsız kalma,

Eşin ev işi yapmayı reddetmesi

Eşin çocuklarının bakımını, eğitimini vs. umursamaması,

Evliliğin sırlarını başkalarına açıklamak.

Evlilik birliğinin genel boşanma sebepleriyle temelinden sarsılması durumunda, evlilik birliğinin temelinin sarsılmıştır. Eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Davacının kusuru daha ağır ise davalı açılan davaya itiraz etme hakkına sahiptir ve çekişmeli boşanma davasının reddini talep edebilir. Ancak bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar için korumaya değer bir menfaat yoksa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşler birlikte başvurursa veya eşlerden biri diğerinin davasını kabul ederse evlilik birliğinin temeli sarsılmış sayılır. Uygulamada bu davaya çekişmeli boşanma davası da denilmektedir. Bu durumda boşanma kararının verilebilmesi için hâkimin tarafları dinlemesi ve iradelerinin özgürce ifade edildiğine karar vermiştir. Boşanmanın mali sonuçları ve tarafların durumuna ilişkin tarafların kabul edecekleri düzenlemeyi onaylaması gerekir.  Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak bu sözleşmede gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu durumda taraflar boşanma değişikliğinin kabulüne tabi olacaktır. Bu durumda tarafların itiraflarının hâkimi bağlamadığı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biri ile açılan davanın reddedilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesidir. Herhangi bir nedenle müşterek hayatın yeniden tesis edilememesi halinde evlilik birliği kurulmuş sayılır.

B. Özel Sebeplere Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası

Medeni Kanun’a göre yukarıda da açıkladığımız gibi genel ve özel sebeplere dayalı olarak çekişmeli boşanma davası açılabilir. Genel boşanma sebepleri kanunda tek tek sayılmamaktadır. Ancak özel boşanma sebepleri kanunda tek tek sayılmış ve sınırlandırılmıştır. Çekişmeli boşanma davası açmanın özel nedenleri şunlardır:

1. Zina sebebiyle çekişmeli boşanma davası

Eşlerden biri zina yaparsa, diğer eş zina nedeniyle boşanma davası açabilir.

Altı ay sonra, her halde zina fiilinden beş yıl sonra dava açma hakkı, davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden itibaren sona erer.

Bağışlayan tarafın dava açma hakkı yoktur.

2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma

Eşlerden her biri, diğerinin canına kastetme, kötü muamele veya ağır aşağılama nedeniyle boşanma davası açabilir.

Dava hakkı, dava açma hakkı bulunan eşin boşanma sebebini öğrendiği tarihten itibaren altı ay, her halde bu sebebin doğumundan beş yıl sonra sona erer.

Bağışlayan tarafın dava açma hakkı yoktur.

3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma

Eşlerden biri aşağılayıcı bir suç işlerse veya namussuz bir hayat sürerse ve bu nedenlerle diğer eşle yaşaması beklenemezse, o eş her zaman boşanma davası açabilir.

4. Terk nedeniyle çekişmeli boşanma

Eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek için diğerini terk etmesi veya haklı bir sebep olmaksızın müşterek ikametgaha dönmemesidir. Ayrılık en az altı ay sürer ve bu durum devam eder ve eş tarafından yapılan ihtarname talep üzerine yargıç sonuçsuz kalır; Boşanan eş çekişmeli boşanma davası açabilir. Haklı bir sebep olmaksızın diğerini ortak konuttan çıkmaya zorlayan veya ortak konuta dönmesini engelleyen eş de ayrılmış sayılır.

Dava açma hakkı bulunan eşin talebi üzerine hâkim, esası incelemeden ayrılan eşe, iki ay içinde müşterek konutuna dönmemesidir. Ortaya çıkacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu uyarı, gerektiğinde reklam yoluyla yapılır. Ancak boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmeden ihtar istenemez ve ihtardan iki ay geçmeden dava açılamaz.

5. Akıl hastalığı nedeniyle çekişmeli boşanma

Eşlerden birinin akıl hastası olması ve bu nedenle ortak yaşam diğer eş için çekilmez hale gelmesi durumunda, bu eş, hastalığın tedavi edilemeyeceğinin resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesi şartıyla boşanma davası açabilir.

Boşanma Davasının Sonuçları Nelerdir?

1. Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Kişisel Durumu

Boşanma durumunda kadın, evlilik yoluyla kazandığı kişisel statüsünü korur; ancak, eski soyadını geri alır. Kadın evlenmeden önce dul ise, hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin vermesini isteyebilir.

Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati olduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği kanıtlanırsa, talebi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir.

Koca, şartların değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.

2. Çekişmeli Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat

Boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zarar gören kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun maddi tazminat talep edebilir.

Boşanmaya yol açan olaylar nedeniyle kişilik haklarına tecavüz edilen taraf, kusurlu olandan manevi tazminat olarak uygun bir meblağ ödenmesini talep edebilir.

Boşanmada maddi ve manevi tazminat davası boşanma davası ile birlikte açılmadığı takdirde, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava olarak da açılabilir.

3. Çekişmeli Boşanma Davasında Velayet

Yargıtay’a göre velayet, çocukların bakımını, eğitimini, yetiştirilmesini ve korunmasını ve temsil görevlerini kapsar. Velayet ayrıca, ebeveyn velayeti altındaki çocukların kişisel ve mallarıyla ilgili haklarını, görevlerini, yetkilerini ve yükümlülüklerini de içerir. Çekişmeli boşanma davasında çocuğun velayeti kendisine verilecek eş, çocuğun “yüksek yararı” gözetilerek belirlenir. Velayet sahibi olmayan eşin, mahkeme tarafından belirlenen belirli süreler için çocukla kişisel ilişki kurmasına izin verilir.

Belli bir yaşın üzerindeki çocukların velayetini düzenlerken, mahkeme çocuğu dinlemeli ve velayete ilişkin görüşünü almalıdır. Yargıtay uygulamasına göre çocuğun bilişsel yaşı 8 yaş ve üzeridir. 8 yaş ve üzeri çocukların velayetinin görüşü alınmadan düzenlenmesi, değiştirilmesi veya ellerinden alınması mümkün değildir.

4. Boşanmada Yoksulluk ve İştirak Nafakası

Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla geçimini sağlamak için karşı taraftan maddi gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Bu nafaka “yoksulluk nafakası” olarak adlandırılır. Nafaka borçlusunun kusuru aranmaz.

Katılma nafakası, küçük çocuk lehine herhangi bir talep olmaksızın velayeti kendisine verilmeyen eş aleyhine hakim tarafından hükmedilen bir nafaka türüdür. Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumu önemli değildir. Bu tür nafakanın amacı küçüğün yetiştirilmesi, sağlık ocağı, eğitim vb. hususlardır. Velayet verilmeyen eşin maddi gücü oranında giderlere katılmasını sağlamaktır. (Medeni Kanun m.182/2)

Boşanma nedeniyle evliliğin sona ermesinden doğan nafaka davaları, boşanma kararının kesinleşmesinden bir yıl sonra zamanaşımına uğrar.

Çekişmeli boşanma kararı kesinleştikten sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

5. Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi

Maddi tazminat ve nafakanın toplu olarak veya durumun gereklerine göre kıdem tazminatı şeklinde ödenmesine karar verilebilir.

Manevi tazminatın gelir şeklinde ödenmesine karar verilemez.

Yıllık ödeme şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklının yeniden evlenmesi veya taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden sona erer; Alacaklının, nikahsız olarak gerçekten evli gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması veya onursuz bir hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır.

Tarafların mali durumlarının değiştiği veya hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda gelirin artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hâkim, talep üzerine, rant şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre önümüzdeki yıllarda ne kadar ödeneceğine karar verebilir..

6. Çekişmeli Boşanma Davasında Mal Paylaşımı

Anlaşmalı boşanma davasında eşler malları diledikleri gibi paylaşabilirler. Ancak çekişmeli boşanmada mallar eşlerin bağlı oldukları rejim hükümlerine göre tasfiye edilir. Eşler herhangi bir rejimi tercih etmemişlerse, mallar, Medeni Kanun ile kanuni mal rejimi olarak tesis edilen edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde tasfiye edilir.

Ayrılma halinde, ayrılığın süresine ve eşlerin durumuna bağlı olarak aralarında sözleşme ile kararlaştırılan mal rejiminin kaldırılmasına karar verebilir.

7. Boşanma Sonucu Eşlerin Miras Hakları

Boşanan eşler bu sıfatla birbirlerinin kanuni mirasçısı olamazlar ve tasarruftan aksi anlaşılmadıkça, boşanmadan önce yapılan ölüme bağlı tasarrufların kendilerine sağladığı hakları kaybederler.

Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birinin davaya devam etmesi ve yaşayan eşin kusurunun ispatlanması halinde, yaşayan eş miras hakkını kaybeder.

8. Çocuklar Bakımından Ana ve Babanın Hakları

Mahkeme, boşanma veya ayrılığa karar verirken, anne ve babanın haklarını ve çocukla olan kişisel ilişkilerini mümkün olduğunca anne ve babasını dinledikten sonra ve çocuk vesayet altında ise vasi ve vesayetin görüşünü aldıktan sonra düzenler.

Eşin velayeti kendisine verilmeyen çocukla kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak yönünden menfaatleri esas alınır. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.

Talep üzerine gelir olarak ödenmesine karar verilen bu giderlerin, tarafların sosyal ve ekonomik koşullarına göre önümüzdeki yıllarda ne kadar ödeneceğine hâkim karar verebilir.

Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya vefatı gibi yeni hallerin gerektirmesi hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin talebi üzerine gerekli tedbirleri alır..

Ayrılık davası nedir?

Eşlerden birinin açtığı ayrılık davası üzerine hakim, tarafların bir araya gelme ve uzlaşma ihtimalini görürse boşanmaya karar verebilir. Ayrılık davasının kabul edilmesi durumunda evlilikte uzlaşma ihtimali de beklenecektir. Ayrılık kararının verilebilmesi için boşanma sebeplerinin varlığı ve eşlerin barışma ihtimalinin bulunması gerekir.

Ayrılma kararı verilirse hakim 1 ila 3 yıllık bir ayrılık süresine karar verir. Bu süre kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlar.

Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme

Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önceki son altı ay içinde birlikte yaşadıkları yer mahkemesidir.

Hâkim tarafından alınacak geçici önlemler

Boşanma veya ayrılık davası açıldığı zaman hâkim, davanın devamı süresince özellikle eşlerin barınması, geçimleri, eşlerin mallarının yönetimi ile eşlerin bakım ve korunmasına ilişkin olarak gerekli geçici tedbirleri re’sen alır. çocuklar..

Boşanma veya ayrılık kararı

Boşanma sebebi ispatlanırsa hakim boşanmaya veya ayrılmaya karar verir.

Dava sadece ayrılıkla ilgili ise boşanmaya karar verilemez.

Dava boşanma ile ilgili ise, ancak ortak hayatın yeniden kurulması ihtimali varsa ayrılık kararı verilebilir.

Ayrılık süresinin sona emesi

Ayrılma bir ila üç yıllık bir süre için kararlaştırılabilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesi ile işlemeye başlar.

Süre dolduğunda, ayırma durumu otomatik olarak sona erer.

Müşterek hayat yeniden tesis edilmemişse, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanan olaylar ve ayrılık sırasında ortaya çıkan durumlar dikkate alınır.

Boşanma Kararı Nedir?

Boşanma, daha az kusurlu eşin talebi üzerine verilen bir karardır. Daha kusurlu eş, kusuru fazla olan eşin boşanma talebine karşı çıkarsa boşanma kararı verilemez. Yani eşinden daha kusurlu bir kişinin açtığı davada boşanma kararı verilemez. Ancak kusuru daha az olan eş boşanmaya itiraz hakkını kötüye kullanırsa boşanma kararı verilebilir.

Boşanma kararı, boşanma davasında evlilik birliğinin sona ermesine ilişkin bir karardır. Boşanma kararının kesinleşmesi ile evlilik sona erer ve mahkeme kararı nüfus kütüğüne kaydedilir.

Velayet, maddi ve manevi tazminat ve nafaka gibi hususlar da boşanma kararı ile birlikte boşanmanın bir eki olduğundan, bu talepler de talep üzerine karara bağlanır.

Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanma Davasına Dönüşmesi

Çekişmeli boşanma kararı kesinleşene kadar, hem boşanmanın mali sonuçlarına hem de çocukların durumuna ilişkin olarak kabul edilen düzenlemeleri içeren eşlerin irade beyanından dönmesini engelleyen herhangi bir yasal hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3’ü. Madde uyarınca boşanmaya karar verilmiş olsa dahi, anlaşmaya rağmen davalının anlaşmalı boşanma hükmüne itiraz etmesi çekişmeli boşanmanın iradesine rücu niteliğinde olup, bu durumda çekişmeli boşanma davası dikkate alınmalıdır. “çekişmeli boşanma” (TMK md. 166/1-2). Daire-K.2021/7386).

Dava Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesidir. Maddesi uyarınca açılan bir boşanma davasıdır. Dava çekişmeli boşanma davası olarak açılmış olmasına rağmen taraflar mahkemenin 19.02.2020 tarihli duruşmasında her konuda anlaştıklarını belirtmişlerdir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3’ü, mahkemece tarafların evlilik tarihinden dava tarihine kadar bir yıl geçtiğini kabul ettiği için taraflar karşılıklı olarak boşanmayı kabul etmişler ve boşanmanın tali ve mali sonuçları üzerinde anlaşmışlardır. Boşanma konusunda tarafların anlaşmasına göre dava kabul edildi. Sanık kadın, erkeğin anlaşmaya uymadığını ve verdiği sözleri yerine getirmediğini belirterek kararı temyiz etti. Bu durumda çekişmeli boşanma davasının “çekişmeli boşanma” olarak değerlendirilmesi gerekir (TMK m. 166/1-2). Mahkeme, dosya kapsamında toplanan tüm delilleri değerlendirerek davanın çekişmeli boşanma davası olarak kaldığı yerden devam etmesine ve davanın sonucunun belirlenmesi için hükmün bozulmasına karar verdi (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi-K.2020/4270).

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin birinci fıkrasında, evlilik birliğinin kendilerinden müşterek hayatlarını sürdürmeleri beklenmeyecek ölçüde sarsılması halinde, eşlerden her birinin dava açabileceği belirtilmiştir. boşanma davası. Yine aynı maddenin üçüncü fıkrasında, evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşler birlikte başvurursa veya eşlerden biri diğerinin davasını kabul ederse, evlilik birliğinin esas teşkil edeceği belirtilir. sarsılır ve bu şartlar sağlanırsa tarafların boşanmayı kabul edecekleri düzenlenmiştir. Somut olayda davacı kadının dava dilekçesi ile davalı ile anlaştığını ve anlaşma ile boşanmalarının kararlaştırılmasını talep ettiği, davalı erkeğin ise davalı tarafından boşanmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. 17.09.2019 tarihinde sözleşme imzalanmış ve böylece dava çekişmeli boşanma davasına dönüşmüştür. Bu durumda mahkemenin yapması gereken iş, taraflara iddia ve savunmalarına dayanak teşkil eden seri numarası altındaki tüm davaların açık özetlerini içeren bir beyan ve delilleri sunmaktır. İddia ve savunmaya dayanak gösterilen her bir davanın ispatı ve dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini sağlamak amacıyla ön inceleme yapıldıktan ve soruşturma usulüne uygun olarak yürütülür. Şekilde gösterilen kanıtların toplanması ve ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Bu yönü dikkate almadan yazılı bir karar vermek yanlıştı ve iptali gerekiyordu. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi-K.2021/5280).

Çekişmeli Karşı Boşanma Davasının Asıl Dava İle Birlikte Görülmesi

Mahkeme, davalı-karşı-davacı erkeğin karşı boşanma davasının cevap süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verdi. Kural olarak “karşı dava” esas davaya cevap süresi içinde açılmalıdır (HMK md. 133/1). Cevap süresi içinde karşı dava açılmazsa davanın terkine karar verilir (HMK md.133). Ancak boşanma davalarında; tarafların kusurlarının tespiti, maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175), nafaka gibi boşanmaya aksesuar (TMK m. 175), değerlendirme ve doğru karar verme ve doğru karar verme becerisi. böylece belirsiz hale gelmez; Kural olarak, birden fazla boşanma davası varsa birlikte görülür; Hem adil bir karar için hem de usul ekonomisi açısından gereklidir. Süresinde açılmayan karşı-boşanma davasının ayrılmasına karar verilmiş olsa dahi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/1. Madde uyarınca yeniden birleştirmeye karar verilmesi gerekeceğinden, davanın “usul ekonomisi” ilkesi uyarınca ayrılmasında bir fayda yoktur. Bu nedenlerle süresinde açılmamış olsa dahi karşı boşanma davasının esasına girilerek karar verilmesi gerekir. Mahkeme, bu konunun dikkate alınmadığı ve karşı davanın zamanında gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi – Karar No:2017/3638).

Mirasçılar Sadece Çekişmeli Boşanma Davasını Devam Ettirebilir

Türk Medeni Kanunu’nun 181/2’si. Maddeye göre, boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçılarından biri davaya devam eder ve diğer eşin kusuru ispatlanırsa, hak eden eş ölen eşin yasal mirasçısı olamaz ve sağlanan hakları kaybeder. aksi anlaşılmadıkça boşanmadan önce yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruflardan kendisine. Türk Medeni Kanunu’nun 181/2, ölen eşin mirasçıları. Maddede belirtilen hakları kullanabilmeleri için en önemli koşul, ölenin yaşamı boyunca açılmış ve ölümünden sonra da devam eden bir boşanma davasının bulunmasıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 181/2’si. Maddeye göre, ölen eşin mirasçılarının hak ve yetkileri, torunlarının sağlığında davacı veya davalı olarak kendilerine tanınan hak ve yetkilerle sınırlıdır. Dava çekişmeli boşanma davası (TMK md. 166/3) olarak açılmış olup, çekişmeli boşanma davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesi ile mirasçılara tanınan davaya devam hakkı için devam eden davada sağ kalan eşin kusurunun ispatlanması zorunludur. Bu ancak “hayatta kalan eşin kusurunun ispatlanabileceği” durumlarda yapılabilir.

Anlaşmalı boşanma davasında mirasçılar sağ kalan eşin kusurunu ispat edemezler. Bu tür boşanma davalarında ölen eş bile sağ kalan eşin kusurunu tartışmaz, tartışmaya bile açmaz ve ölenin mirasçılarının bunu fark etmesi kabul edilemez. (18.09.2017 tarihli ve 2016/8497 tarihli ve 2016/8497 tarihli 2017/9546 sayılı Ofisimiz Kararı). Bu durumda, davalının ölümü ile evlilik birliğinin sona ermesinden dolayı sorunu olmayan boşanma davasında mahkemenin karara yer olmadığına karar vermesi doğru olmakla birlikte; Yukarıda açıklandığı üzere çekişmeli boşanma davasında kusur tespiti mümkün olmadığında (TMK md. 166/3), yazılı kusur tespiti doğru olmadığı halde davalının varisinin kusur tespiti talebinin reddine karar verilmesi, kırmayı gerektiriyor. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi- K.2021/2334).

Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanma Davasına Dönüşmesi Halinde Taleplerin Akıbeti

Davacı erkek Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesine tabi anlaşmalı boşanma davası açtı. Mahkemece yapılan duruşmada tarafların yetersiz kalması nedeniyle anlaşmalı olarak açılan boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına dönüştü. Bu durumda çekişmeli boşanma davasının “çekişmeli boşanma” olarak değerlendirilmesi gerekir (TMK m. 166/1-2). Bu durumda taraflara, iddia ve savunmalarına dayanak oluşturan tüm davaların açık özetlerini içeren beyanlarını seri numarası altında sunmaları ve her birinin kanıtını sağlayacak delilleri sunmaları için mahkemece süre verilir. Iddia ve savunmalarına dayanak olarak ileri sürdükleri davayı ve dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini sağlamak üzere ön inceleme yapıldıktan ve soruşturma usulüne uygun olarak yürütülür. Şekilde gösterilen delillerin toplanması ile ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar yerine getirilmeden soruşturma yapılarak yazılı karar verilmesi usule ve hukuka aykırı olup, bozmayı zorunlu kılmıştır.

Dava çekişmeli boşanma davası (TMK m. 166/3) olarak açılmış, anlaşma sağlanamayınca dava çekişmeli boşanma davasına dönüşmüştür (TMK m. 166/1-2). Davalı kadın, duruşmada mücevher alacağı gerekçesiyle 15 bin TL manevi tazminat talep etti. Mahkeme, alacağı mücevher bedeli olarak davalı kadın lehine 15 bin TL’lik maddi tazminat ödenmesine hükmetmedi. Süs, boşanmaya aksesuar değildir. Davalı kadının bu talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından, ziynet talebine ilişkin talebe ilişkin karar verilmesine gerek olmadığına ancak yazılı olarak karar verilmesinin doğru olmadığına karar verilmesi gerekir. ve gerekli iptali (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi – K.2019/7254).

Boşanma avukatı, boşanma davasının nasıl açılacağını, çekişmeli veya çekişmeli boşanma davalarından hangisinin lehine olduğunu, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat, mal paylaşımı gibi sorunların nasıl çözüleceğini tartışmalıdır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avukat

Aliye YILDIZ VARSIN

Scroll to Top