Boşanma Durumunda Birlikte Velâyet

Boşanma Durumunda Birlikte Velâyet

Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet Türk hukukunda boşanma sonrası müşterek velayete ilişkin ilk karar, 27.5.2009 tarihinde, çekişmeli bir boşanma davasında, çocuğun yüksek yararının müşterek olması gerektiği belirtilerek, tarafların talebi üzerine, somut olayda velayet İzmir 4. Aile Mahkemesi tarafından verilmiştir. Boşanma Durumunda Birlikte (Ortak) Velâyet  Yargıtay 2017 yılına kadarki içtihatlarında, boşanma halinde ortak […]

Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Türk hukukunda boşanma sonrası müşterek velayete ilişkin ilk karar, 27.5.2009 tarihinde, çekişmeli bir boşanma davasında, çocuğun yüksek yararının müşterek olması gerektiği belirtilerek, tarafların talebi üzerine, somut olayda velayet İzmir 4. Aile Mahkemesi tarafından verilmiştir. Boşanma Durumunda Birlikte (Ortak) Velâyet

 Yargıtay 2017 yılına kadarki içtihatlarında, boşanma halinde ortak velayete ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınması talebini, velayetin kamu düzeni ve Türk Medeni Kanunu düzenlemeleriyle ilgili olduğu gerekçesiyle reddetmiştir. ( TMK.Ancak Yargıtay’ın 20.2.2017 tarihli kararı ile birlikte velayetin evliliğin devamı hali dışında (yani doğum veya evlilik dışı boşanma halleri) Boşanma Durumunda Birlikte (Ortak) Velâyet

Türk kamu düzenine aykırı olduğu içtihattan dönmüştür. Evlilik dışı doğan çocuğun babasının söz konusu olduğu ve İngiliz hukukunun uygulanmasının gerekli olduğu bu davada Yargıtay, İngiliz hukukundaki ortak velayet düzenlemesinin “açıkça” aykırı olduğunun söylenemeyeceğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesinin ortak velayet talebini Türk kamu düzenine aykırılığı nedeniyle reddetme kararı bozuldu. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Türk kamu düzeni Yargıtay anılan kararında boşanma ve Anay’a ilişkin ortak velayete ilişkin iç hukuk düzenlemelerimizi belirlerken İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme’ye Ek 7 No’lu Protokol’ün 5. maddesine atıfta bulunmuştur. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Son şart olarak, aynı konuda farklı düzenlemeler içermeleri halinde temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası antlaşma hükümlerinin uygulanacağına işaret etmiştir. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Yargıtay’ın yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklara ilişkin bu kararlarından sonra, ancak Türk hukuku açısından boşanma anne babanın isteği halinde ortak velayet kabul edilebileceğine işaret edilerek, ilk derece mahkemeleri de ortak velayet kararı vermeye başlamıştır.

Boşanmada Müşterek Velayete Hükmedilmemesi Gereken Haller

Hâlihazırda boşanma halinde ortak velayet kurumunu uygulayan İsviçre hukukunda kabul edilen kriterlerin, Türk hukuku açısından da hakimin ne zaman ortak velayete karar vermemesi gerektiğine karar vermesi açısından yol gösterici olacağı kanaatindeyiz. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Aşağıda sayılan sebeplerin varlığı halinde hakimin tek başına velayete karar vermesi veya her iki ebeveyn de velayet hakkını kullanamayacak durumda ise çocuğa bir vasi tayin etmesi uygun olacaktır.

Gözaltından Kaldırma Sebeplerinin Bulunması

Velayetin kaldırılmasına ilişkin sebep boşanmış ebeveynlerden yalnızca biri için mevcutsa ve diğer ebeveyn velayeti yürütebilecek durumdaysa hakim, diğer ebeveynin velayeti tek başına yürütmesine karar vermelidir. Çünkü, çocuğun eğitimi ve bakımıyla gerektiği gibi ilgilenemeyecek bir kişinin gözaltına alınması çocuğun yüksek yararına değildir. Ebeveynlerden birinin TMK olduğu belirtilmelidir. M. Çocuk, 348. madde hükmünde velayetin kaldırılmasına sebep olarak sayılan sebepler dışında çocuğun sorumluluğunu üstlenemeyebilir. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Ebeveynler Arasında Süregelen Anlaşmazlıkların Varlığı

Ebeveynler arasında sürekli, ciddi ve kronik bir çatışmanın varlığı, velayetin tek başına ebeveyne bırakılmasını haklı gösterebilir. Bunun için müşterek velayetin çocuğun menfaatlerine önemli ölçüde zarar vereceğinin somut olgulara dayanılarak tespit edilmesi gerekir. Her ailede yaşanabilen ve boşanma durumlarında sıklıkla görülebilen, bireysel tartışmalar veya ebeveynler arasındaki anlaşmazlıklar velayetin bir tarafa verilmesi için yeterli değildir. Aynı şekilde ana babanın çocuğun yetiştirilmesi konusunda tek başına farklı görüşlere sahip olması velayet hakkında hüküm verilmesi için yeterli bir sebep oluşturmaz. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Ana-Babanın Birbirleriyle İşbirliği ve İletişim Kurma İstek veya Yeteneği Eksikliği

Çocuğun velayetinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için, boşanmış anne ve babanın asgari düzeyde de olsa birbirleriyle işbirliği ve iletişim kurabilmeleri gerekir. Ebeveynlerin birbirleriyle işbirliği yapma ve iletişim kurma konusundaki isteksizlikleri ve/veya becerilerindeki eksiklikler nedeniyle, bu eksiklik kronik hale gelmiş ve tek başına hükmedebilmesi için çocuğun yüksek yararını olumsuz yönde etkilemiş olmalıdır. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Karşılıklı işbirliği ve iletişimdeki kalıcı darboğaz, her iki tarafın isteksizliği veya yetersizliğinden değil, bir tarafın diğer ebeveynle işbirliği ve iletişim kurmayı bilinçli olarak reddetmesinden kaynaklanıyorsa, durum nasıl ele alınmalıdır? Bu durumda velayetin işbirliği ve iletişimi engelleyen tarafa değil, buna hazır olan tarafa verilmesi gerektiği akla gelebilir. Zira velayet tek başına işbirliği ve iletişimi engelleyen tarafa bırakılırsa, velayet hakkını kullanmanın gereklerine aykırı hareket etse bile bu ebeveyn ödüllendirilecektir. Kanaatimizce bu karar doğrudur.

Çünkü işbirliği yapmayı reddeden ebeveyni cezalandırmak için çocuğun yararı feda edilemez. Tek velayete karar verilecekse velayetin hangi tarafa bırakılacağı kriteri çocuğun yararına olmalıdır. Kural olarak, boşanmış ebeveynlerin çocukla ilgili önemli konularda işbirliğine ve iletişime açık olmaları beklenir. Bu noktada aile içi şiddet konusunun da üzerinde durulması gerekmektedir.

Ebeveynlerden birinin diğeri tarafından şiddete maruz kaldığı durumlarda, şiddet mağdurunun boşanan kişiyle işbirliği yapmasını ve iletişim kurmasını beklemek adil ve haklı bir beklenti değildir.  Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Velayetin Taraflardan Birine Verilmesi İçin Ana-Babanın Müşterek İstemi

Boşanma halinde, ana-baba velayetin tek başına yürütülmesi konusunda kendi aralarında anlaşarak bu konuda hakimden talepte bulunurlarsa, Tarafların bu anlaşmaları hakimi bağlar mı? Doktrinde velayetin bir “borç-hak” olduğuna ve kolay kolay vazgeçilmemesi gerektiğine işaret edilmektedir.

Velayetin kamu düzenini ilgilendiren bir konu olduğu ve ana babanın serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir husus olduğu dikkate alınarak bir sonuca varılması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanmalarda dahi eşlerin müşterek çocuklarının velayeti.

Ancak, ebeveynlerden biri en başından çocuğun yetiştirme ve bakım sorumluluğunu üstlenmek istemezse, ortak velayetin çoğu zaman çocuğun yüksek yararına olmayacağı göz ardı edilmemelidir.

Çünkü kişi velayet sorumluluğundan özgürce vazgeçemese de çocuğa bakmamakta ve onu eğitmemekte ısrar eden kişiyi zorlamak mümkün olmayacaktır. Boşanma Durumunda Birlikte  Velâyet

Boşanma Durumunda Birlikte Velâyet: Çocukların İyi Hissetmeleri İçin En İdeal Çözüm

Günümüzde, boşanma vakaları giderek artmakta ve bu durum çocukların ebeveynlerinin ayrılmasıyla birlikte ortaya çıkan bir dizi sorunu beraberinde getirmektedir. Bu sorunlardan biri de çocukların geleceğiyle ilgili kararların alınmasıdır, özellikle de “velâyet” konusu. Velâyet, çocukların bakım ve eğitimi ile ilgili sorumlulukları içerir ve boşanmış ebeveynler arasında çözülmesi gereken hassas bir meseledir.

Boşanma durumunda birlikte velâyet, çocukların hem anneleriyle hem de babalarıyla sağlıklı bir ilişki sürdürmelerini hedefler. Bu yaklaşım, çocukların her iki ebeveyniyle de düzenli bir şekilde etkileşimde bulunmalarını ve her iki tarafın da çocuğun yaşamındaki önemli kararlara katkıda bulunmalarını amaçlar. Bu şekilde, çocuklar her iki ebeveynleriyle de bağlarını sürdürebilir ve her iki taraftan da sevgi, destek ve rehberlik alabilirler.

Birlikte velâyet, çocuğun iki ev arasında geçiş yapmasını gerektirebilir. Bu durum, ebeveynlerin işbirliği yapmalarını ve çocuğun iki evde de tutarlı bir çevre bulmasını sağlamalarını gerektirir. Çocuğun iki ev arasındaki geçişleri kolaylaştırmak için ebeveynler arasında iletişim ve işbirliği çok önemlidir.

Ancak, her durumun farklı olduğunu unutmamak önemlidir. Bazı durumlarda, birlikte velâyet mümkün olmayabilir ve çocuğun en iyi çıkarları, tek bir ebeveynin velâyetini gerektirebilir. Bu durumda, ebeveynler arasında açık ve adil bir anlaşma yapılmalı, çocuğun ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verilmesi sağlanmalıdır.

Boşanma durumunda birlikte velâyetin avantajlarından biri, çocuğun her iki ebeveyniyle de güçlü bir bağ kurabilmesidir. Bu, çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimi için son derece önemlidir. Ayrıca, ebeveynler arasında işbirliği, çocuğun ihtiyaçlarını daha etkili bir şekilde karşılamalarına olanak tanır.

Ancak, birlikte velâyetin zorlukları da vardır. Ebeveynler arasındaki anlaşmazlıklar, iletişim sorunları ve çocuğun iki ev arasında geçiş yapmasıyla ilgili zorluklar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin boşanma sürecinde uzlaşmaya ve çocuğun en iyi çıkarlarını gözetmeye odaklanmaları önemlidir.

Sonuç olarak, boşanma durumunda birlikte velâyet, çocukların en iyi çıkarlarını gözetmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu model, çocuğun her iki ebeveyniyle de güçlü bir bağ kurmasını ve her iki taraftan da destek almasını sağlar. Ancak, her durumun benzersiz olduğunu ve ebeveynlerin çocuklarının ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap vermeleri gerektiğini unutmamak önemlidir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avukat

Aliye YILDIZ VARSIN

Scroll to Top